Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

kağıt parçası

См. также в других словарях:

  • pul — is., Far. pūl 1) Posta parası karşılığı mektuplara, damga resmine karşılık kâğıtlara yapıştırılan, basılı küçük kâğıt parçası Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi. F. R. Atay 2) Bazı giysilerde süs olarak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • VARAKPARE — f. Kâğıt parçası. * Küçük yaprak. Yaprak parçası. * Ehemmiyetsiz yazı, tezkere …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • niyet — is., Ar. niyyet 1) Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat Niyeti ilk önüne gelen telefonlu dükkâna dalmaktı. H. Taner 2) Fal gibi kullanılmak amacıyla içine mâni yazılıp katlanmış veya şekerlere sarılmış kâğıt parçası 3) din b. Namaz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tostoparlak — sf., ğı Bütünüyle toparlak Ali Efendi yelek cebinden tostoparlak bir kâğıt parçası çıkardı. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • varakpare — is., esk., Ar. varaḳ + Far. pāre 1) Kâğıt parçası 2) mec. Mektup, name …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yafta — is., Far. yāfte Üzerine asıldığı veya yapıştırıldığı şeylerle ilgili bir bilgi veren yazılı kâğıt parçası Zamanın uzunluğuna rağmen bu firmanın yaftasını hâlâ aklımda tutuyordum. Y. K. Karaosmanoğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yaftayı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • varakpâre — (A. F.) [ ﻩرﺎﭘ قرو ] 1. kağıt parçası. 2. pusula, not …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • fiş — is., Fr. fiche 1) Prizden elektrik akımı almaya yarayan araç 2) Alışverişlerde ödenen paranın miktarını, vergilerini, alışverişin yapıldığı tarihi gösteren belge 3) Bir eserin hazırlanmasında kolaylık sağlamak veya bir işe kılavuzluk etmek için… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • forma — is., İt. forma 1) Biçim, şekil 2) Öğrencilerin, sporcuların, bazı mesleklerde çalışanların giydikleri, bağlı bulundukları okul, spor kulübü veya meslekleri belirten tek tip giysi 3) Tek kâğıt tabaka üzerine basılan on altı sayfalık kırılmış kitap …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ikili — sf. 1) İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan İkili priz. İkili abajur. 2) İskambil, domino vb. oyunlarda iki işareti bulunan (kâğıt veya pul) 3) İki taraf arasında yapılmış İkili anlaşma. 4) is., müz. İki çalgı veya… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nazarlık — is., ğı Nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan kumaş parçası, mavi boncuk, kurşun, dua yazılı kâğıt, muska vb. şeyler Aman nazar değmesin, buna derhâl bir nazarlık astırmalı! A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»